Tez özetleri Astronomi ve Uzay Bilimleri Anabilim Dalı 1



Download 0.98 Mb.
Page12/22
Date06.08.2017
Size0.98 Mb.
#27811
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   ...   22

KART Nilüfer

Danışman : Prof. Dr. Hakan ALTINÇEKİÇ

Anabilim Dalı : Peyzaj Mimarlığı

Mezuniyet Yılı : 2009

Tez Savunma Jürisi : Prof. Dr. Hakan ALTINÇEKİÇ

Prof. Dr. Aytuğ AKESEN

Prof. Dr. Ahmet Cengiz YILDIZCI

Prof. Dr. Yahya AYAŞLIGİL

Prof. Dr. Nilgün ERGUN


İstanbul Tarihi Yarımada Yeşil Alanlarının Tarihsel Süreç İçerisindeki Değişiminin İrdelenmesi

Değişen ekonomik ve sosyal koşullar ile kentlerdeki hızlı ve ani büyümeler, düzenli ve huzurlu kent ortamlarının, karmaşık ve değişken ortamlara dönüşmesine neden olmuştur. Bu sebeple kent insanının nefes alabileceği, ruhsal ve bedensel anlamda dinlenebileceği alanlar, kentsel yaşam için son derece önem kazanmıştır. Ancak, gittikçe büyüyen metropol kent İstanbul için mevcut yeşil alanlar, nitelik ve nicelik olarak gerekli normları sağlayamamaktadır. İstanbul halkının dinlenebileceği ve rekreasyonel ihtiyaçlarını giderebilecekleri yerler, hızla yerini yapılaşmış alanlara bırakmaktadır.

2700 yıllık bir geçmişe sahip, üç imparatorluğa başkentlik yapmış, eski çağlardan günümüze kadar stratejik konuma sahip olan, eşsiz doğal güzellikleri, mimari ve arkeolojik özellikleri ve siluetiyle günümüze kadar gelen Tarihi Yarımada, ancak 1995 yılında sit alanı olarak ilan edilmiştir. Günümüze kadar çok çeşitli planlama çalışmalarına konu olan bu bölge, hiçbir zaman tam anlamıyla planlanamamış ve bu nedenden ötürü tarihi kent merkezlerinin büyük problemi olan çöküntü alanlarına dönüşüm bu bölgede de görülmeye başlanmıştır. Gerek sosyal, gerek fiziksel değişimlerle Tarihi Yarımada büyük bir kimlik değişimi geçirmiş ve geçirmektedir.

Çalışmanın amacı, Tarihi Yarımada’nın ilk kuruluş tarihinden günümüze kadar gelen mekansal oluşumunu, literatür ve görsel kaynaklar (harita, gravür, fotoğraf vb.) ile ortaya koymak ve geçmişten bugüne kadar toplumsal yapı ile birlikte şekillenen yeşil alanların oluşumlarını ve öncelikli olarak toplumun, bunun yanında ise çeşitli fiziksel etkilerin, politik kararların ve planlama çalışmalarının etkileriyle şekillenen yeşil alan değişimlerini, kalitatif ve kantitatif olarak incelemektir.

Yukarıda bahsedilen amaçlar doğrultusunda Tarihi Yarımada’nın çeşitli tarihlerde hazırlanmış haritalar, zaman, çözünürlük ve yeşil alanların anlaşılabilirliği kriterlerine bağlı olarak seçilmiş ve yeşil alan nitelikleri ve büyüklükleri belirlenmiştir. Aynı zamanda yine Tarihi Yarımada için hazırlanan tüm imar planları incelenmiş ve tarihsel perspektif içinde planlardaki yeşil alan önerileri konum, nitelik ve büyüklük açısından incelenmiştir.

Çalışmayı destekleyici olarak yerel halk ve kullanıcılar olmak üzere Tarihi Yarımada’nın çeşitli bölgelerinde toplam 1700 anket yapılmış, halkın yeşil alanlara ilişkin görüşleri alınmış, gereksinmeleri ve önerileri belirlenmiştir.

Sonuç olarak, bu çalışmada, dünyada bir örneği daha bulunmayan, İstanbul Metropolü için çok önemli bir nitelik taşıyan Tarihi Yarımada yeşil alanlarının, kentleşme sürecine bağlı olarak geçirmiş olduğu doğal, sosyal ve fiziksel değişimler incelenmiş, bölge için yapılmış olan planlama ve haritalama çalışmaları araştırılmış, planlama çalışmalarının uygulanma durumu saptanmış, güncel durum tespiti yapılmıştır. Ayrıca, kullanıcıların istek ve ihtiyaçları belirlenmiştir. Tüm bu çalışmalar doğrultusunda, bu önemli bölgeye yönelik genel bir değerlendirme yapılarak çözüm önerileri geliştirilmeye çalışılmıştır.

Çalışmanın sonucunda geçmişten günümüze kadar Tarihi Yarımada’da yeşil alanlarının fonksiyonel ve alansal değişimleri incelenmiştir. Alansal değişimler hep yeşil alanların azalması şeklinde olmuş, fonksiyonel değişimler ise toplumsal yapının değişimi ile şekillenen farklı nitelikler almıştır. Doğu Roma ve Bizans İmparatorluğuna başkentlik yapan Bizantion ve Konstantinapol’den Türk İslam başkenti İstanbul’a dönüş yaşayan bu kent, Hıristiyanlıktan Müslümanlığa geçişinde mekansal değişimler de yaşamıştır. Açık alan kavramının bulunmadığı Türk İslam kent yapısında cami külliyeleri kent forumlarının yerini almış, Bizans sarnıçları ise bostan alanlarına dönüşmüştür.

Günümüzde, bu değişimler gibi belirgin fonksiyonel değişimler çok fazla görülmemekte ancak her geçen gün yeşil alan miktarları azalmaktadır. Bu yeşil alanların korunmasına ve planlama çalışmalarında alınan kararlar kapsamındaki açık ve yeşil alan önerilerine uyulmasına gerekli özen gösterilmelidir.

The Change Analysis of The Green Spaces of İstanbul Historical Peninsula in Historical Process

Changed economic and social conditions and rapid and sudden expansion in districts have turned regular and comfortable ambient of the metropolitan areas into complicated living environment. Thence, areas which offers menthal and physical resting areas for urban population have become more important. Existing green spaces in Istanbul, which maintains its expansion, do not meet necessary qualitative and quantitative norms and criteria set by Turkish Public Works Legislation.

Historical Peninsula, having a 2700 year historical background, serving a capital city of three empires, having a strategic position to present, offering unique natural beauties, architectural and archeological values and silhouette, was declared as a protected area in 1995. Until today the area has been planned several times, however none of them addressed crucial issues of the city and caused conversion of historical downtown to suburban areas, which is considered as a common problems of historical cities. Then, the historical peninsula, through both social and physical changes, has experienced entity alteration identity permutation and stil it changes.
The purpose of this study is to investigate, the spatial formation of Historical Peninsula from past to present through literature review and visual materials (like map, photograph, gravure, etc); establishment of green spaces shaped from past to present with social structure; and alterations of those spaces formed by political decisions and planning rules, physical and social conditions, by using both qualitative and quantitative research methods.

To conduct the study, several maps of the referred peninsula, prepared in different dates and time periods, are selected by considering their time period, resolution and appearances and then the aspects and size of the green spaces have been specified. At the same time, all settlement plans of historical peninsula have been examined a particular attention to the locations, characteristics and size of the green spaces planning proposals through the history have been paid. To be supplementary to this study, the recommendations and needs of the users have been searched. To do that, a survey was carried out covering 1700 participants, who are both dailiy users and residents of the area.

In conclusion, it is found that the size of green spaces has decreased and such decrement has still been going on. Due to population increment, particularly Fatih district and its vicinity, existing green spaces per person have been decreased substantially. Also, security of those areas is another problem to be solved, which that majority of them have been under illegal occupation of drug users, drunks and other potential criminals and all those have threaten to users. When looking at almost all plans it is seen that the locations of green spaces are the same, however the size of each has been diminished to a particular extent and this causes an extra green space loss.

ERDOĞAN ONUR Burçak

Danışman : Prof.Dr.Adnan UZUN

Anabilim Dalı : Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalı

Mezuniyet Yılı : 2009

Tez Savunma Jürisi : Prof.Dr.Adnan UZUN

: Prof.Dr. Aytuğ AKESEN

: Prof.Dr. Ahsen ÖZSOY

: Prof.Dr. Ahmet Cengiz YILDIZCI

: Prof.Dr.Hakan ALTINÇEKİÇ

Çevre Kalitesinin Yükseltilmesinde Katılımcı Yaklaşım: İ.Ü. Avcılar Kampusu Örneği

Bir mimari ürünün kalitesi ve sürdürülebilir kullanımı, tasarlanan ürünün hedef kitlenin ihtiyaçlarını ne derece karşıladığına bağlıdır. Bu nedenle, yapılanmış çevrelerde kalitenin sağlanabilmesi, ancak tasarımcının kullanıcının çevresi ile etkileşimini belirleyen, kullanıcı aktivite ve davranışları hakkında bilgi edinmesi ve bu bilgileri tasarım çözümlerine yansıtması ile söz konusu olabilir. Bu bağlamda, kullanıcı ile aktif iletişim ve hatta kullanıcının süreç içerisine dahil edilebilmesi çalışmaların başarısı açısından önem kazanmaktadır. Günümüzde insan-çevre-davranış araştırmaları sosyal bilimleri temel alan araştırma teknikleri ile çevresel planlama ve tasarım çalışmalarına farklı bir bakış açısı getirmektedir. Bu çalışmada, bahsi geçen katılımcı araştırma teknikleri temel alınarak alan tasarımına veri sağlayacak bir metodoloji önerilmiş ve İ.Ü. Avcılar Kampusu’nda gerçekleştirilen uygulama çalışması ile önerilen metodolojinin verimliliğinin değerlendirilmesi söz konusu olmuştur.

Metodoloji kapsamında birbirini tamamlayan nitel ve nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Üç ana aşamadan oluşan metodolojinin ilk bölümünde, kullanılan nitel araştırma teknikleri yardımı ile alana yönelik kalite (performans) kriterleri belirlenmiştir. Bu kriterler ikinci aşamada alanın geniş kullanıcı kitlesince değerlendirilmesini sağlayacak Çevre Değerlendirme Formu’nun (Ç.D.F) oluşturulmasında kullanılmıştır. Ç.D.F. uygulamasına paralel olarak, alana yönelik hazırlanmış projelerden oluşan bir sergi düzenlenmiş ve kullanıcıların projelere yönelik görüşleri alınmıştır Üçüncü aşamada ise, araştırmacı tarafından gerçekleştirilen alan analizleri ile kullanıcılardan elde edilen verilerin denetlenmesi ve detaylandırılması söz konusu olmuş, ve tasarım önerilerine katkıda bulunulmuştur.

İlk aşamada üç farklı nitel karakterdeki teknik, kullanıcıların alana yönelik algılarını, davranış kalıplarını ve alandan beklentilerini sorgulamak amacı ile bir arada kullanılmıştır. Sırası ile Görüşme, Fotoğraf Değerlendirme ve Fotoğraf Sörveyi tekniklerinin kullanıldığı bu aşamada, farklı grupları temsilen toplam 44 alan kullanıcısı ile çalışılmıştır. Ayrıca, ilk iki teknik 24 kişilik bir uzman grubuna da uygulanmış, bu şekilde verilerin zenginleştirilmesinin yanı sıra, kullanıcı ve uzman grubu arasındaki görüş farklılığı da ortaya konmuştur. Elde edilen veriler içerik analizi kullanılarak analiz edilmiştir. Bu aşamada araştırmaya yönelik dört farklı sonuç elde edilmiştir. Bunlar;

Alana yönelik kalite kriterlerinin belirlenmesi,Alan tasarım özetine ışık tutacak verilerin elde edilmesi,

Kullanılan tekniklerin karşılaştırmalı değerlendirilmesi, Uzman ve kullanıcılar arasındaki görüş farklılıklarının belirlenmesidir.

İlk aşama sonunda alana özgü toplam 18 kalite kriter sınıfı ve bunları açıklayan 110 kalite kriter içeriği tespit edilmiştir. Bu kriterler tasarım özetinin oluşturulmasına ışık tutmuş, ayrıca kriterlerden 70 adedi bir sonraki aşamada Çevre Değerlendirme Formu’nun oluşturulmasında kullanılmıştır. Uygulanan tekniklerce belirlenen kalite kriter sınıfları sayısal olarak karşılaştırıldığında her tekniğin belirgin kalite kriterler sınıflarının tespitinde daha güçlü olduğu görülmüştür. Diğer taraftan, çalışmaya katılan kullanıcı grubunun uzman grubuna oranla çok daha fazla sayıda özgün kalite kriteri belirlediği gözlenmiştir.

İkinci aşamada ise, belirlenen kalite kriter içerikleri temel alınarak geniş kullanıcı kitlesinin alanı değerlendirmesini sağlayacak yapılandırılmış bir anket formu (Çevre Değerlendirme Formu) oluşturulmuştur. Çevre Değerlendirme Formu kapsamında kullanıcıların alanla ilgili değerlendirmelerinin yanı sıra, alandan memnuniyet dereceleri, alana duydukları aidiyet hissi, alan kullanım eğilimleri, alandaki hizmetler ve olanaklara yönelik tercihleri ve kampusla ilgili çalışmalara katılım eğilimlerinin belirlenmesine yönelik sorular sorulmuştur. Oluşturulan form farklı kullanıcı gruplarından toplam 398 kişiye uygulanmıştır. Elde edilen veriler, tanımlayıcı istatistik değerleri ve farklı ileri istatistik teknikler (faktör ve güvenirlik analizleri, korelasyon ve regresyon analizleri, t testi analizleri) kullanılarak analiz edilmiştir.

Elde edilen tanımlayıcı istatistik verileri tasarım önerisinin hazırlanmasına ışık tutmuş, faktör ve güvenirlik analizleri nitel araştırmalar sonucunda elde edilen kalite kriterlerinin güvenilir bir şekilde yeniden organize edilmesini sağlamıştır. Organize edilen kalite kriterlerinin kullanıcıların alandan memnuniyetinde ve alana duydukları aidiyet hissi üzerinde ne derece etkili olduğu korelasyon ve regresyon analizleri ile tespit edilmiştir. Kullanıcı grupları arasındaki farklar ise t testi kullanılarak analiz edilmiştir. Elde edilen veriler tasarım önerisinin şekillendirilmesinde değerlendirildiği gibi kampus ve açık alanların kalite kriterlerine yönelik genel bir fikir oluşmasını da sağlamıştır.

İkinci aşama ile paralel olarak yürütülen, kampus alanı için hazırlanmış projelerden oluşan sergi ise hem kullanıcıların taleplerine yönelik veri alınmasını sağlamış, hem de dönem boyunca oluşturduğu sinerji ile kullanıcıların araştırmaya daha fazla ilgi göstermesini sağlamıştır.

Çalışmanın üçüncü ve son aşamasında araştırmacı tarafından kampus alanında yoğun kullanılan alanlarda sistematik gözlemler gerçekleştirilmiştir. Gözlemler sırasında mekanların fiziksel karakterinin belirlenmesi amacı ile Tanımlayıcı Analizler ve mekanlardaki kullanım deseninin belirlenmesi amacı ile Davranışsal Analizler gerçekleştirilmiştir. Profesyonel tasarımcı gözü ile yapılan bu analizler, hem kullanıcıdan alınan verilerin kontrolü ve çeşitlendirilmesini sağlamış, hem de mekansal tasarım önerilerinin oluşturulmasında kullanılmıştır.

Önerilen metodolojinin verimliliği, farklı aşamalar sonrasında elde edilen verilerin karşılıklı değerlendirilmesinin yanı sıra, uygulama sürecinin değerlendirilmesi yolu ile analiz edilmiştir. Elde edilen sonuçlar, kullanılan farklı araştırma tekniklerinin farklı güçlü yönlerinin olduğunu göstermektedir. Gerçekleştirilen araştırma, tasarım çalışmalarında farklı araştırma tekniklerinin beraber kullanılmasıyla yapılacak ön analizlerin kullanıcı bakış açısını da içeren, bütünsel bir yaklaşımı mümkün kılarak, kullanıcı ile bütünleşen, daha kaliteli ve sürdürülebilir kullanıma olanak verecek mekanların yaratılmasına öncülük edeceğini göstermiştir.


  

  

A Participatory Approach to Improve Environmental Quality: The Case Study Of I.U. Avcilar Campus

The quality and the sustainability of an architectural product heavily depends on to what extent target user needs are met. Therefore, ensuring quality in built environments can only be achieved if the designer gets informed on user activity and behaviours that determine the user environment interactions, and reflects this information in design solutions. In this context, it becomes imperative to communicate actively with user and even to include user in the process for the success of the output. Today, people-environment-behaviour researches provide a new perspective on environment planning and design studies by utilizing social sciences based research methods. In this research, a framework that will provide information to the design studies based on participatory research techniques mentioned above is proposed, and the efficiency of the framework is assessed during its application process in IU Avcilar Campus.

The framework consists of complementary qualitative and quantitative research methods. In the first of the three stages of the framework, quality criteria for the campus have been determined by using qualitative research techniques. These criteria have been used in building the Environment Assessment Form, which will allow broader user masses to evaluate the research field in the second phase. In the third phase, the field analysis made by the researcher allowed to verify the data obtained from users. Moreover, by interpreting the results from field analysis, additional contributions to the design proposal were also made.

In the first stage three qualitative methods of different natures were used so as to determine the perceptions, the behavioural patterns and the expectations of the campus users from the campus. Structured interview, sample picture evaluation and photographic survey methods have been applied to 44 campus users representing different user groups respectively. Moreover, the first 2 methods were applied to an expert group of 24, in order to enrich the data as well as to highlight the perception differences between user and expert groups. The data was analyzed using the “Content Analysis” method. Four different outcomes have been achieved in the first phase of the research. These are;

Determining the quality criteria of the campus, Obtaining the information that will provide direction for the design summary, Cross evaluation of the used techniques, Determining the differences in the perceptions of users and experts.

As an outcome of the first stage a total number of 110 quality criteria, which can be classified in 18 quality criteria classes, were determined. While these criteria shaped the build up of the design summary, also 70 of the criteria were used in the making of the Environmental Assessment Form in the second phase. When the quality criteria categories obtained by the techniques were quantitatively compared, it has been observed that each technique is stronger in identifying certain quality criteria. On the other hand, it was also observed that the user group had identified more number of unique quality criteria than the expert group.

In the second stage a structured survey form (Environmental Assessment Form), which can enable the broader user group to evaluate the campus, has been built based on the quality criteria that were already determined. The Environmental Assessment Form consisted of questions to users about their evaluation of the campus, their satisfaction level of the campus, their feel of belonging to the campus, their usage tendencies, their preferences regarding to the services and facilities in the campus and their tendency to attend to campus related activities. This form was applied to a total of 398 people. The data obtained has been analyzed by descriptive statistics and a number of advanced statistics analysis methods (factor and reliability analysis, correlation and regression analysis).

The descriptive statistics data obtained has been instrumental in shaping the design proposal, and the quality criteria obtained as a result of the qualitative research were reorganized in the light of the factor and reliability analysis performed. The level of the relation between the obtained quality criteria and user satisfaction and feeling of belonging to the campus has been identified by correlation and regression analysis. The differences between the user groups were analyzed by applying t test. The data obtained not only was used in shaping the design proposal but also helped to bring out a general opinion on quality criteria for campuses and open spaces.

The exhibition of the design projects on the campus area, which was carried out simultaneously with the second phase of the research, provided the opportunity to receive information about user requests as well as creating a synergy which led users to show more interest to the research.

The third and last phase of the research has been performed by carrying out observations in the most frequently used areas of the campus. During the observations, Descriptive Analyses were made in order to determine the physical characteristics of the areas, and Behavioural Analyses were performed with the aim of finding out the use pattern of the areas. These analyses, performed with an expert view, have been used in both verifying the data provided by users and in building up spatial design proposals.

The efficiency of the proposed framework has been analysed by cross evaluation of the data obtained in different phases of the research and by evaluating the application process. The results obtained point out that each of the research techniques used has different superior aspects. This research demonstrated that it is possible to create places that become integrated with user, have superior quality and enable sustainable use, by providing a collective approach through using different research methods simultaneously in preliminary analysis for the aim of further design studies.


KİMYA ANABİLİM DALI
  

MISIRLI Tolga

Danışman : Doç. Dr. Mehmet MAHRAMANLIOĞLU

Anabilim Dalı : Kimya

Programı : Fiziksel Kimya

Mezuniyet Yılı : 2008

Tez Savunma Jürisi : Doç. Dr. Mehmet MAHRAMANLIOĞLU (Danışman) Prof. Dr. Mustafa Lütfü BERKEM

Prof. Dr. İzzet TOR

Prof. Dr. Ayşe Zehra AROĞUZ

Doç. Dr. Sinem GÖKTÜRK
Çeşitli Adsorbentler İle Sulu Çözeltilerden Brij-35, Triton X-100 Ve Ctab Uzaklaştırılması

Bu çalışmada Brij-35, Triton X-100 ve CTAB yüzey aktif maddelerinin üç farklı aktif karbonla, asit aktivasyonlu bentonit ve moleküler elek kullanılarak sulardan uzaklaştırılması çalışılmıştır.

Adsorpsiyon deneyleri başlangıç derişiminin, adsorbent dozunun, pH ve sıcaklığın fonksiyonu olarak yapılmıştır.

Adsorpsiyon kinetik sonuçları Lagergren denklemine göre yorumlanmış ve sabitler hesaplanmıştır. Tanecik içi difüzyon katsayıları hesaplanmıştır.

Adsorbentlerin adsorpsiyon kapasitesi için Langmuir ve Freundlich izotermleri kullanıldı ve bu isotermlere ait sabitler her adsorbent ve adsorbat için hesaplandı.

D-R izotermleri her adsorbent ve adsorbatın adsorpsiyon mekanizmasını anlamak için kullanıldı. Giles izotermleri yine adsorpsiyon mekanizmasını anlamak için kullanıldı.

Termodinamik parametreler hesaplandı. Serbest enerji değişimdeki negatif değer adsorpsiyonun spontanlığını gösterdi.

Sabit yatak çalışmaları organik ve inorganik kirleticileri uzaklaştırmak için kullanılır. Bu nedenle kolon çalışmaları yapıldı. Her bir adsorbent ve adsorbat için kolon çalışmalarından elde edilen kapasite değerleri kesikli çalışmalardan elde edilen değerlerden daha yüksek bulundu.

  

The Removal of Brıj-35, Trıton X-100 and Ctab from Aqueous Solutıons By Different Adsorbents

In this study the adsorption of surface active agents, Triton X-100, Brij-35 and CTAB, from aqueous solutions on three different activated carbons, activated bentonite and molecular sieve was studied.

The adsorption experiments were carried out as a function of initial concentration, adsorbent dose, pH and temperature.

The results of adsorption kinetic were interpreted by the Lagergren equation and rate constants were calculated. Intraparticle diffusion rate constants were also calculated.

In order to understand the adsorption capasity of the adsorbents used in the study, the Langmuir and Freundlich adsorption isotherms were used and the constants of these isotherms were calculated for each adsorbent and adsorbate.

D-R isotherms were used to understand the adsorption mechanism of each adsorbate and adsorbent. Giles isotherms were also used to understand the adsorption mechanism.

Thermodynamic parametres were calculated. The negative values of the free energy change indicated the spontaneity of the adsorption process.

Fixed-beds have been used to remove organic and inorganic pollutants. Therefore column studies were carried out. The capacities of column for each adsorbate and adsorbent were found to be higher than the capacities found from batch experiments.



TUNALI Sevim

Danışman : Prof. Dr. Refiye YANARDAĞ

Anabilim Dalı : Kimya

Programı : Biyokimya

Mezuniyet Yılı : 2008

Tez Savunma Jürisi : Prof. Dr. Refiye YANARDAĞ (Danışman)

Prof. Dr. Nuriye AKEV

Prof. Dr. Ayşen YARAT

Prof. Dr. Ayşe YUSUFOĞLU

Prof. Dr. İnci ARISAN-ATAÇ



Fındıktan (Corylus maxima Miller) üreazın saflaştırılması ve çeşitli taşıyıcılara immobilizasyonu

Çalışmamızda Türkiye’de Giresun ili ve civarında oldukça bol miktarda yetiştirilen fındıktan (Corylus maxima Miller) üreaz (üre amidohidrolaz, E.C. 3.5.1.5) enzimi ilk defa saflaştırıldı ve kinetik özellikleri incelendi. Saflaştırılan üreaz çeşitli taşıyıcılara immobilize edildi.

Fındıklar 25 mM fosfat tamponu (pH=7.0) ile homojenize edildi. Üreaz aktivitesi gösteren homojenizata soğuk aseton-etil alkol ile çöktürme ve asid aşamaları uygulandı. Daha sonra bu kesit sırasıyla DEAE-sellüloz ve hidroksilapatit kolonlarına uygulandı. Saflaştırma işlemlerinde protein miktar tayini Bradford ve E280/E260 Warburg yöntemlerine göre; enzim aktivitesi ise Weaterherburn yöntemine göre 630 nm’de spektrofotometrede tayin edildi. Bu şekilde üreaz fındıktan 30 kez saflaştırıldı.

Saflaştırılan üreazın PAGE elektroforezi sonucunda 545 kDa mol ağırlığı olan tek pik içerdiği saptandı. SDS-PAGE elektroforezi sonucunda saflaştırılan enzimin hekzamer yapıda ve molekül ağırlığının 89.321 kDa olduğu bulundu.

Fındıktan saflaştırılan üreazın optimum pH’sının 7.6, optimum sıcaklığının 25°C olduğu bulundu.

Enzimin çeşitli substratlara karşı ilgisi incelendiğinde, üreazın ilgisinin en fazla 4-dimetilaminobenzaldehid’e olduğu ve bu substrata karşı Km ve Vmax değerlerinin sırasıyla 0.128 mM ve 0.555 U/mL olduğu saptandı.

pH, sıcaklık, depolama kararlılığı, optimum reaksiyon süresinin tayini, uygun enzim ve substrat konsantrasyonu belirlendi. Bunların yanı sıra enzim üzerine çeşitli organik ve anorganik bileşiklerin ve organik çözücülerin etkileri incelendi.

Fındıktan saflaştırılan üreaz alümina, Amberlit IRA-900 ve deniz kumu üzerine immobilize edilerek immobilize üreazların optimum pH, optimum sıcaklık, enzim taşıyıcı miktarının aktiviteye etkisi, optimum reaksiyon suresinin tayini, ve organik ve anorganik bileşiklerin etkileri gibi kinetik özellikleri de incelendi.

İmmobilize enzimin saflaştırılmış enzimle benzer kinetik özellikler gösterdiği, ancak alümina ve Amberlit IRA-900 üzerine immobilize edilmiş üreazın optimum sıcaklığının 40°C olduğu gözlemlendi.

Purification of urease from hazelnut (Corylus maxima Miller) and its immobilization on various supports

In our study, urease (urea amidohydrolase 3.5.1.5) was purified for the first time from hazelnut (Corylus maxima Miller) being abundant in Giresun (Turkey) and surroundings and the kinetic properties of the enzyme were investigated. Purified urease was immobilized on various supports.

Hazelnuts were homogenized with 25 mM phosphate buffer (pH=7.0). The homogenizate with urease activity was precipitated with precooled aceton-ethyl alcohol and then was applied the acid step. Subsequently, this fraction was applied respectively to DEAE-cellulose and hydroxyapatite columns. In the purification process, the protein content was determined by Bradford and E280/E260 Warburg methods and urease activity was measured spectrophotometrically at 630 nm according to Weaterherburn’s method. Urease was purified from hazelnut 30 times by this processes.

It was determined after PAGE electrophoresis that the purified urease contained a single peak corresponding to 545 kDa molecular weight. The purified enzyme, which showed a six bands SDS-PAGE, had a molecular weight of 89.321 kDa.

It was also found that urease from hazelnut had an optimum pH value pH=7.6 and an optimum temperature of 25°C.

When the affinity of the enzyme against several substrats was examined, the highest value was obtained with 4-dimethylaminobenzaldehyde, with Km and Vmax values of 0.128 mM and 0.555 U/mL, respectively.

The optimum pH and temperature, storage stability, optimum reaction time, appropriate concentrations of the enzyme and its substrate were investigated, the effects of several organic and inorganic compounds and organic solvents were also determined.

After the immobilization of urease purified from hazelnut on several supports (alumina, Amberlite-IRA 900, sea sand), kinetic properties such as optimum pH and temperature, effect of enzyme carrier amount on activity, optimum reaction time and effects of organic and inorganic compounds were also examined.

It has been observed that immobilized enzyme has the same kinetic properties with purified enzyme, but optimum temperature of immobilized urease on alumina and Amberlite IRA-900 is 40°C.



Download 0.98 Mb.

Share with your friends:
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   ...   22




The database is protected by copyright ©ininet.org 2024
send message

    Main page